Mehmet Maden doğayı izlerken
mehmet@mehmetmaden.com ana sayfa
               
HAKKIMDA ESERLERİM BANA ULAŞ YAYINCILAR SİPARİŞ HARİTA

aylık yorum   DEMORASİ ve EDEBİYAT
şiirlerim             Mehmet MADEN
sesimden şiir  

İnsanlığın büyük mirası demokrasi sekteye uğradığında, bireylerin hayatı da değişir. Birey özgürlüğünden, kazancından, sosyal hayatından ödün vermek zorunda kalır. Kimisi kazanılmış özgürlükler için hayatı pahasına direnir, kimisi demokrasiyi yine “demokrasi” adına sekteye uğratanlara şirin görünür. Demokrasi sekteye uğrayınca tabiatıyla yazarlar ve sanatçıların da tutumu değişir. Bu bağlamda, insanı insana anlatan sanat ve edebiyat bu değişimden nasibini alır. Direnen sanatın yanısıra, ödün veren ve iktidara şirin görünen akımlar ortaya çıkar. Bu yüzdendir ki “Sanat, sanat içindir.” ifadesi özünde diğer akımlardan çok daha politiktir.
Dikkat edilirse, cumhuriyetin ilk yıllarında yazarların çoğu devletin hizmetindedir. Mevcut statükoya karşı durmayı akıllarından bile  geçirmemiş, aksine sistemle bütünleşmişlerdir. Tersini yapanlara ise doğal olarak hapishane yolu görünmüştür.
Örneğin 12 Eylül’ün hemen sonrasında kimi yazarlar eleştiri oklarını darbecilerden çok devrimcilere çevirmişlerdir. Ahmet Atlan, Latife Tekin, Mehmet Eroğlu gibi yazarları bu kategori içinde sayabiliriz. O dönemde çok daha farklı düşünen Yalçın Küçük bu oluşuma karşı ciddi bir tepki vermiş, “Küfür Romanları” adında bir eser yazmıştı. Tarihin cilvesine bakın ki aynı Yalçın Küçük şimdilerde artık bir “ulusalcı” ve evrensel demokrasiyi tehlikeli bulanlardan biridir. Kendisine geniş olanak tanıyan TV programlarında dilediği gibi konuşup masaya yumruk atmaktadır. Ne gariptir ki onun suçladığı romancılar, evrensel demokrasiyi savunanların saflarına geçtiler.
Evrenselliğe giden yolu seçen ulusalcılığa kimsenin bir diyeceği olmaz, ama evrensel değerleri tuzak olarak kabul eden bir ulusalcılık, bal gibi şovenizmdir. Son yirmi yıldır ülkede yaşananlar, sanat ve edebiyat alanınıda da şovenizmin artmasına neden oldu. Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk’un başarısı göz ardı edildi. Buna karşılık içi boş, şovenizm cilası sürülmüş birçok kitap inanılmaz satışlara ulaştı. Doğuda görev yapan komutanlar yürütülen kirli savaşla ilgili anılarını yazarak, yerden biter gibi art arda yazar(!) oluverdiler.   
Önümüzdeki yıllarda sanat ve edebiyat, başta şovenizm olmak üzere din ve inanç gibi sosyolojik değerleri gündeminde tutacağa benziyor. Çünkü mevcut iktidar ve kemikleşmiş bürokrasinin politik esintisi bu yöndedir. Halbuki sanatın ve edebiyatın yeri daima demokrasinin yanı olmalıdır.

şair dostlarım  
çocuk öykülerim  
senaryolarım  
yazılarım  
fotoğraflarım  
MESAJ YAZIN  
sanat atölyesi  
   
   
bermaz yöresi  
hazar gölü  
bakır maden  
kültür hazinesi harput  
kara avcılığı  
ilgili linkler  
faydalı linkler  
resmi kurumlar  
   
     
reklam için
mehmet@mehmetmaden.com
 
 
 
     
                 
ana sayfa | hakkımda | eserlerim | şiirlerim | sesimden şiir | çocuk öykülerim | yazılarım | fotoğraflarım
şair dostlarım | senaryolarım | mesaj yazın | sanat atölyesi | bermaz yöresi | hazar gölü | bakır maden
harput | kara avcılığı | bana ulaş | yayıncılar | sipariş | site haritası | başa dön

Copyright © 2007 Mehmet Maden. Tüm hakları saklıdır.