zamanı aynı köye kamp kurar. Burada ördükleri sepetleri ve yaptıkları elekleri köylülere satar, karşılığında gıda ve bakliyat alırlar. O güne kadar hiçbir kötü olay yaşanmamıştır. Fakat zaman değişmiştir. Köydeki işsiz güçsüz gençlerden ikisi, BİTİRİM BEKİR’le KUMARCI KAZIM, sapık emeller peşindedirler. Banyo yapan, tuvalete çıkan göçer kadınlarını gizlice izlemeyi alışkanlık haline getirmişlerdir. BİTİRİM BEKİR, güzelliği dillerde dolaşan İLKNUR’u kafasına koymuş olmasına rağmen bir türlü amacına ulaşamamıştır. Bu durum onu deliye çevirmiştir. Bir akşam köyde bir hırsızlık olayı yaşanır. Hırsızlığı yapanlar BİTİRİM BEKİR’le KUMARCI KAZIM’dır. Kötü emellerine ulaşamadığı için göçerlere öfkeli olan BİTİRİM BEKİR, muhtarı yanıltarak suçu İLKNUR’un kocası ZİKRİ’nin üstüne atar. Halbuki o gece ZİKRİ çok sevdiği hasta atı KADERFELEK için sanan almaya gitmiştir. Olaylar göçer grubunun aleyhine gelişir. Ya hemen köyü terk edecekler ya da jandarma çağrılacaktır. Grup lideri BERZAN DAYI, durumun ciddi olduğunu kavrar ve gitmeye karar verir. Hasta at KADERFELEK, İLKNUR ile kızı GONCAGÜL’ü taşıyan arabaya koşulmuştur. Bunun bir nedeni vardır. Yaşlanıp iş görmez duruma düşen hayvanlar, silahla vurulurlar. Atını çok seven ZİKRİ, atının işe yaradığını ispatlamak için onu yükü en az olan arabaya koşmuştur. Ne var ki bu hesaplar tutmaz. Hasta at çok dik bir yamacın dönemecinde hastalığa yenilir ve yere yıkılır. Arabanın koşum takımları attan kopar ve araba yokuş aşağı kayarak bir meşe ağacına bindirir, parçalanır. İLKNUR ve biricik kızı tekerlek altında kalmışlardır. İLKNUR  kurtulur ama, GONCAGÜL oracıkta hayatını kaybeder. Bağırlarına taş basıp bebeği oracığa gömerler. Ve göçerler yeni acılara gider gibi yollarına devam ederler…