Kara listeye aldık hüznün kimliğini
Kırdık geçmişin zehir kasesini
Odamızın pembe mahreminde
Yeni bir hayat uyanıyor şimdi!

Her sabah yeni bir güne hazırlanırken
gözlerine geri aksın isterim
mektubumun üstüne düşürdüğün gözyaşların
içindeki yangında
kurtarılacak ilk eşya olsun isterim
sandığındaki el yazması şiirlerim.

Biliyorsun
özlem şarkıları yetmiyor özlemi paylaşmaya
gecenin kollarına bırakmalısın kendini
karanlığın el değmemiş bir yerine
ıssız sokaklara akmalı içindeki katran.
dilersen, yeni düşler ekebilirsin
odamızın en mahrem yerine.

Fotoğrafların dili çok acı, biliyoruz
sessiz telefonlar birer kâbus, biliyoruz
buluşmak, çölde yitirilmiş su kuyusu, biliyoruz
ama aldırma sen bunlara
orman düşleri süsleyecek inan
içinde büyüyen yalnızlığı.
Bir akarsu sesi dinle, ne olur
serinletsin özlemin kanayan yarasını.
Unutma! Sabah ilk çayını yudumlarken
telefonun diğer ucunda

merhaba! diyen yine ben olacağım sana!

Çocukluğum
Dalgalı bir denizdin
Kıyında yalnızlık evleri!
Acının dörtnal süvarileri
Hiç bırakmadı peşini!

Yaşanmış bir yıl daha sığınırken geceye
Yeni bir takvim düşecek kuş tüyü yastığına.
- altışubatbindokuzyüzyetmişaltı -
Sen
Bir yıl daha gençleşmiş olacaksın
(ardında bahar!)
Ben
Bir yıl daha yaşlanmış olacağım
(önümde sonbahar!)

Zaman takılmış bir dönenceye
Gece bitmek bilmiyor
Yarın tatil günü olsaydı keşke
Abdi İpekçi Parkı’nda bekleseydim seni
Geliverseydin Cebeci yönünden
Elinde iki halka simit, sıcacık
Ve ölmüş bir şairin son kitabı...
Yanıma otursaydın, ta içime
Yüreğime değseydi ezgili sesin
Acı yok, keder yok, özlem yok
Yaşasaydık yeni bir günle başlayan hayatı
Sarılsaydık yeni bir günle başlayan hayata
Sonsuza kadar susarak
An’ı sonsuzluğa katarak...

Yarın tatil günü olsaydı keşke
Ama değil, yine bir iş günü işte
Memur telâşıyla başlayacak her şey
Memur telâşıyla bitecek
Ve koca bir gün daha eksilecek gül ömrümüzden
Ucuz
ve
Anlamsız!

Yalnızlık vuruldu bir yaz akşamında
Tutma kendini mutluluğa ıslansın gözlerin
Ayrılık yok, vuslata yemin mevsimidir
Bırak tutayım ellerini, çoğalsın güzelliğin!

En iyi bilicidir zaman bütün bekleyişlerde
Gelecek o temmuz, biz istemesek de.

Görünmez silâhlarımı kuşanıp bir sabah
Girebilirim artık yeni bir savaşa
Ölebilirim yeniden ve en önde
Bir gül açarsa vurulduğum yerde!

En iyi bilicidir zaman bütün bekleyişlerde
Gelecek o temmuz, biz istemesek de.